Kurumunuz Öğrenme Zekası Yüksek Çalışanlara Sahip mi?

Bilgi 2020'de 72 günde bir ikiye katlanacak. Çalışanlarınız bu bilgileri öğrenmeye ve gelişmeye ne kadar açık?

Günümüz iş dünyasında eğitim birimlerinin yetiştirmesi gereken insan sayısının arttığı kadar, varolan çalışanlarının geliştirilmesi gereken yetenek, beceri ve bilgi setleri de artıyor. Uzmanlar 2020'de üretilen bilginin 72 günde bir ikiye katlanacağını söylüyor. Bu kadar yeni bilgi ve teknolojinin iş dünyasında yerini bulması, müşterilerinize en gelişmiş hizmet ve ürünlerin sunulması ve kurumunuzun gelecekte oluşan rekabete hazırlıklı olması insan kaynağınızın niteliğiyle çok orantılı.

İş dünyası bugünlerde yeni bir zeka kavramını konuşuyor. IQ devrinin çok kapanıp EQ (Duygusal zeka) döneminin geldiğini hepimiz görmüş, çalışanlarımızı ve özellikle liderlerimizi bu konuda yetiştirmek için yatırımlarımızı yapmıştık. Artık bu yatırımlar bile bilginin hızına ulaşamaz hale geldiğinde ne olacak? Homo Sapiens kitabının yazarı Yuval Noah Harari diyor ki çok değil 20 yıl içinde kimse tek meslekle yaşamayacak. Gençlikte öğrendiği, orta yaşta istediği-tercih ettiği, yaşlılıkta ise yetenek ve becerilerine uygun işleri öğrenmeye ihtiyaç duyacaklar. Bugün de öyle değil mi? Kendi işimiz yanında pazarlama, etkin sunum, güçlü hitabet gibi birçok beceriyi aynı anda etkin kullanabilmek için canla başla çalışıyoruz. İşte LQ (Öğrenme Zekası) böyle bir ihtiyacın yansıması.

IQ’nuz ve EQ’nuz ne kadar yüksek olursa olsun, geleceğe ve belirsizliğe sizi daima hazır hale getirecek LQ’nuz eksikse bu durumda gelişmenizin önünde büyük bir engel var demektir. Güzel bir haberim var LQ da EQ gibi geliştirebilir bir zeka ölçütü.

İnsan kaynakları departmanının iki önemli misyonundan biri çalışanları diğeri kurumu geliştirmektir. O halde öğrenme zekası yükseltilmiş çalışanlarla, bu öğrenme ortamını destekleyen süreçler oluşturulduğunda eğitime gerek kalmadan, bilgiye kendi ulaşmak için çabalayan ve öğrenen bir organizasyon yetiştirmek mümkün. Örneğin işini çok severek kuran insanlara bakarsak kimse onlara neyi öğrenmesi gerektiğini söylememiştir. Kişiler engin merak duyguları ile öğrenmeleri gereken bilgiye merak ve ihtiyaç duyarak ulaşır ve hayata geçirirler.

O halde çok açıktır ki öğrenme zekasını geliştirmek isteyen bir eğitim organizasyonu çalışanlarını öğrenmeye ihtiyaç duyar hale getirmeli, merak duyguları uyanan çalışanlar için bilgiye istedikleri yerden ve istedikleri zaman ulaşacakları ortamları yaratmalı, bu bilginin hayata geçebilmesi için cesaretlendirici süreçler kurgulamalıdır. En basit bir excel eğitimi bile önce uzun zamanlarını alan sıkıcı, rutin işlerin hızlıca ve eksiksiz yapılabilmesi gibi bir amaçla hedeflere girmeli, sonrasında her türlü mecradan danışmanlık, mentorluk, açık kaynak bilgiye ulaşabilecekleri alanlar yaratılmalı ve en sonunda bu bilgiyi hayata geçirerek sağladıkları fayda kişilere somut olarak ölçtürülüp, ödüllendirilmelidir. Bir süre sonra eğitim etkinliği kişilerin kendi iş sonuçlarıyla ölçüp gösterebildikleri etkinlikler haline gelmelidir.

Öğrenmeyi öğrenmek geleceğin olmazsa olmaz becerisi, bugün buna yatırım yapan kurumlar yarının bilinmeyen rekabetçi ortamlarında en verimli işleri yapacak iş güçlerine sahip olacaklardır.